Bak Bakalım Blogumda Var mı?

29 Şubat 2012 Çarşamba

Clinique High Impact Mascara

Geçtiğimiz Eylül ayında Clinique'nin facebook sayfasında hazırlanmış olan anketi dolduranlara verdiği minik maskarayı kullandım ve artık fikirlerimi sizlerle paylaşabilirim.
 Kirpikleri dolgunlaştıran ve tek tek ayırarak uzatmayı vaadeden bu maskara, her ne kadar dolgunlaştırma konusunda bana göre pek başarılı olamasa da kirpikleri gayet güzel uzatıyor. Ben, maskarayı 2 kat sürdüm, gördüğünüz gibi gayet uzun kirpiklere sahip oldum.
Maskara kesinlikle topaklanma yapmıyor ve kirpiklerinizi tek tek ayırıyor. Sürümü çok kolay, göz pınarının yanıbaşındaki minicik kirpiklerinizi bile kolaylıkla boyayabiliyorsunuz, ayrıca kirpiklerinizden kolaylıkla temizleniyor. Ürünün bir de farkettiğim bir özelliği; kesinlikle kokusunun olmaması. Dolayısıyla koku konusunda herhangi bir rahatsızlık vermiyor. Ayrıca, alerjik reaksiyon göstermediği için hassas ciltlerin kullanımına da uygun.
Ürünün orjinal boyu ortalama 44,00 TL civarında.

Panthenol Forte-Lip Balm

Ben ki, bu yaşıma kadar dudaklarıma ruj dışında başkaca hiçbirşey sürmezdim, az sonra tanıtacağım lip balmı,  kış boyunca yaşadığımız soğuk, karlı ve ayazlı günlerde çoook işime yaradığı için severek kullanır oldum. 
Ürün; D-Panthenol ve betakaroten içeriyor. 5 ml.'lik bu balm, bana çok kısa süre dayanacak gibi görünüyor, çünkü gün içerisinde rujumu sürmeden önce dudaklarıma bu balmı sürüyorum. Akşamları ise en az 2 defa. Ayrıca ürünün SPF 15 koruma özelliğini de unutmayalım. Bu balm da, markanın diğer ürünleri gibi limon çiçeği kokuyor. Misss miss...
Ürün, daha çok eczanelerde satılıyor. Fiyatı ise 8,00 TL civarı.
İnternette bu marka üzerine biraz araştırma yaptım ve sanırım birkaç ürününü daha deniycem. Elimdekiler bitsin...

28 Şubat 2012 Salı

Hafta Sonu Keyfi

Önce aşağıda gördüğünüz güzellikler dolaptan çıkarılır, güzelce temizlenir, soyulur, istenilen şekilde doğranır(Sarmısak ve maydonozu fotoğraflamamışım, ekleyin efenim)
 Ardından güzelce pişirilir, içerisinie istenilen baharatlar eklenir. Ardından ya böyle,
 Ya da böyle afiyetle yenir...
Hafta sonunda keyifle tüketilir...Mmmm... Nefisss...

Gri Boyunluğum

Kara kışın Ankara'yı esir aldığı geçtiğimiz aylarda ben de hem soğuktan kurtulmak, hem de daha şık görünmek için boyunluk örmüştüm. Ancak yayınlayabiliyorum ama o soğuk günlerde can yoldaşım oldu benim :)
 Boyunluğum için Nako'nun Vizon serisinden bu şirin griyi seçtim. 6 numara şişle 40 ilmek başladım ve 130 cm. kadar ördüm. Bol bol dolayıp içinde kaybolmak istemedim o yüzden boyunluğumu en fazla ikiye katlanacak şekilde uzun tuttum. Örgü şekli; bildiğiniz haroşa.
Bununla ilgili kafamda değişik bir takım oluşturma fikri var. Yani boyunluğun yanında ayrıca aynı ip ve modelden tozluk ve çanta örmek gibi. Ne dersiniz, alakasız olur mu?

27 Şubat 2012 Pazartesi

Alix Avien Oje-(272) ve Rapsodi Oje-(156)

Alix Avien'den gelen bonbon şekerlerinden birini hafta sonu denedim. Çoook tatlı bir mavi kendisi.
Ojeyi, tırnaklarıma 2 kat uyguladım. İlk katı geçtiğimde yeşil ton daha hakimdi, 2. katında asıl rengini verdi. Biraz fazla sıvı ve dolayısıyla akışkan fakat bu sorun değil. Markanın hemen tüm ojeleri gibi bu da çok hızlı kuruyor.
Fotoğraflar biraz bulanık çıkmış ama yine de rengin canlılığını ve tonunu iyi gösteriyor en azından. Renginin tırnağımı boyama olasılığını da düşünerek altına top coat sürdüm.Oje, kalıcı ve hemen soyulmuyor.
Maviyi yalnız bırakmayayım diye, oje kutumun içerisinde kaybolmuş olan Rapsodi'nin ışıltılı ojesini yüzük parmağıma uyguladım.
Yukarıdaki fotoğrafı da özellikle flaşlı çektim ki ışıltısını farkedin ;) Ben bu ikiliyi çok sevdim :)

*Alix Avien oje, firma tarafından gönderilmiştir. Görüşlerim kişisel ve objektiftir.

EST'den 8 Mart'a Özel Yeni Kampanya!

Selülitlere Karşı Savaş Açalım!

İster zayıf, ister kilolu olalım hepimizin ortak sorunu maalesef selülit. Derinin altındaki tabakada oluşan selülitler, yağ hücrelerinin fazla yağ depolanması ve hormonların etkisiyle de hücreler genişler, kan dolaşımın da yetersiz olmasının ardından yağ dokusu yayılmaya başlar. Bu da vücudun, normalden fazla su tutmasına, kan dolaşımının zayıflamasına; dolayısıyla dokulara daha az oksijen gitmesine yol açar. Sonuçta, dokular elastikiyetini kaybetmeye ve deri üzerinde portakal kabuğu görünümüne kavuşmaya başlar.
Selülitin en önemli nedenlerinin başında; sağlıksız yaşam geliyor. Dengesiz beslenme, alkol, sigara, kahve,  bedensel hareketsizlik selülite davetiye çıkarıyor.
Günümüzde selülitlerden kurtulmak için çok çeşitli çareler mevcut. Tıbbi tedaviler, spor, dengeli beslenme, çok su içme, alkol ve sigaradan uzak durma ve tüm bunların yanısıra selülit giderici kremler, çeşitli masajlar, bitkisel çaylar vsvsvs.
Son dönemlerde uyguladığım ve kesinlikle başarılı bir çalışma olduğunu gözlemlediğim bir karışım sayesinde selülitlerimde gözle görülür bir azalma oldu. Yaza girerken zayıflama ve selülitlerden kurtulma dönemine girdiğimize göre hepimizin işine yarayacağı bu karışımı sizlerle paylaşayım istedim.
Malzemeler:
15 ml susam yağı,
20 ml biberiye yağı,
10 tane dövülmüş aspirin,
10 gr kafur.
Aktarlarda rahatlıkla bulacağınız malzemelerle hazırlayacağınız bu karışımı günde 2 kez, problemli bölgelerinize sürüyorsunuz ve cilt tarafınızdan iyice emilmesini sağlıyorsunuz. Yaklaşık 1 aydır kullanıyorum, dediğim gibi gerçekten işe yarıyor. Tek kötü tarafı; kokusu. Kafur, müthiş derecede ağır kokulu, bu da karışımın kokusunu etkiliyor. Fakat, selülitli kötü görünümden kurtulmak için bu rahatsız edici kokuya değer. Zaten, karışım cilt tarafından emildikten sonra koku falan kalmıyor. Mutlaka denemelisiniz diyor, başka da birşey demiyorum...
* Dipnot: Fotoğraf, internetten alıntıdır.

22 Şubat 2012 Çarşamba

Arkadaşımdan Sürpriz Var...

Blogger alemine girdiğimden beri hayatımda büyük değişiklikler oldu. Sayenizde yeni şeyler öğrenmeye devam ediyorum, hem de sadece bir alanda değil; birçok farklı alanda blogu olan bir şekilde tanıdığım ve tanıştığım herkes; iyi ki buradayım :)
Şimdi ise küçük bir unutkanlık sayesinde tanıştığım, birkaç gün içerisinde arkadaş olduğum, çook canayakın, gönlü güzel arkadaşım Nursencim'in sürprizinden dolayı duyduğum mutluluğu paylaşmak istiyorum sizlerle.
 Özenle paketlemiş güzelim cicileri.
Çook tatlı bir fotoğraf çerçevesi yanında bir de küçük sürpriz emziği :) Harika! Çoook şirinler, bayıldım :)
Çerçevenin yeri hazır, Nursencim diğer sürprizin de uğurumuz olacak :)
İyi ki o küçük aksiliği yaşamışız, iyi ki tanıştık, iyi ki arkadaşız :) Çok teşekkürler sana...

Nursencim'in  blogunu inceleme fırsatınız oldu mu? El emeği göz nuru ürünleri hazırlamaktan büyük keyif alıyor, şimdilerde ise yaptıklarını, hazırladığı blogunda satışa sundu. Nikah, kına, nişan ve bebiş hazırlıklarınız sırasında sizlere büyük faydası dokunacağına eminim. Sipariş ve detaylı bilgi için angelica.nursen@gmail.com  adresinden kendisine ulaşabilirsiniz.

Loreal Pure Zone -Arındırıcı Temizleyici Losyon

Bu ürünü bitireli birkaç ay oldu ama post hazırlamak için ancak sıra geldi. Geç olsun güç olmasın diyelim va başlayalım ürünümüzü tanımaya. Losyonun kullanım amacı; cilt kusurlarının oluşumuyla savaşmak ve daha sonra oluşumunu önlemek. Özellikle akneye karşı kullanılan bu ürünü ben de cildimde ara ara oluşan sivilce ve kırmızı noktalar için kullandım.
Losyonu, temizlenmiş yüz ve boyun bölgenize uyguluyorsunuz. Ardından, nemlendirici kreminizi sürüyorsunuz. Alkol oranı biraz yüksek olduğu için cildinizi kurutma olasılığı da yüksek doğal olarak, ağır ve sert kokusu da cabası. Bu yüzden dikkatli kullanılmasında fayda var. Kullanmaya başladığımın ertesi birkaç günü içerisinde cildimde müthiş yanma hissettim ve ürünü aralıklı olarak kullanmaya karar verdim. Bu şekilde kullandığımda cildimde işe yaradı. Ürünün bir diğer artısı da ciltteki gözenekleri sıkılaştırması ve siyah nokta oluşturmaması. Gözenek sıkılaşması konusuna birşey diyemem ama losyonu kullandığım dönemde ve sonrasında siyah nokta oluşmadı. Sonuç olarak, doğru kullanıldığında işe yarayacak bir ürün.

21 Şubat 2012 Salı

Bioblas Saç Dökülmesine Karşı Bakım Maskesi

Yaz aylarında deniz ve güneş ikilisinin etkisiyle yıpranmış olan saçlarımla ilgili bu postu hazırlamış, memnuniyetimi sizlere iletmiştim. Bu ürüne başlamadan önce hemen belirteyim, o esans sayesinde saçlarım inanılmaz bir hızla uzadı ve eski sağlığına kavuştu. Alışkanlık edindim, şimdi her şampuanımın içerisine 1-2 kapak çam terebentin esansı eklemeyi ihmal etmiyorum.

O dönemde saç dökülmesinin yanısıra saçlarıma bakım yaparak onları yumuşacık hale getirmesi nedeniyle bir de ayrıca bu saç bakım maskesini uyguladım.
 Ürün, koyu kıvamlı ve çok hoş bir pembe renginde. Ayrıca, yoğun bir şekilde gül kokuyor. Haftada 1 kez saçlarımı şampuanla yıkayıp duruladıktan sonra üründen, fotoğraftaki kadar alıp saçlarıma yedirip 5 dk. kadar beklettim, ardından ılık suyla duruladım.  Sonuç, gerçekten çok daha güçlü, bakımlı ve parlak saçlarım oldu.



20 Şubat 2012 Pazartesi

AVON- Shine Attract Rujlar

Önümüzdeki Cuma gününden itibaren sipariş verilebilecek olan K-3 katalogunun rujları hakkında ufak bir tanıtım yazısı hazırladım sizlere. "Canlı Renkler ve Işıltı Bir Arada!" sloganıyla tanıtılan rujlar, toplamda 8 renkte oluşuyor. Ben, yeni katalog öncesi, 4 renkten oluşan numune setini aldım.
Rujların dış yüzeyi dudaklara ışıltı vererek nemlendiriyor; iç yüzeyi ise gayet canlı renkler barındırıyor.
Numune setinde yer alan renkler sırasıyla; Mysterious Mauve, Passionate Red, Cherry Pie, Guava. Renklerin swatchları alttaki fotoğrafta. İlk fotoğrafı flaşlı olarak çektim. Bu fotoğrafta nemlendirici özelliği bulunan dış yüzey de parlak bir şekilde çıkmış.
 Bu fotoğraf ise flaşsız olarak çekildi.
Swatchlara gelecek olursak;
İlk rengimiz Mysterious Mauve. Yine flaşlı ve flaşsız fotoğraflar altta.


Passion Red;


Cherry Pie;


ve son olarak Guava;


Bu rujlar, hakikaten katalogda belirtildiği gibi dudaklarda hafif bir his bırakıyor, nemlendirme özelliği de fazlasıyla bulunuyor. ne var ki bu rujlar, katalogda ve numune rujlarda görüldüğü gibi renkleri bir türlü vermiyor. Dış yüzeyindeki nemlendirici kısım, resmen rengi yiyor. Hani, dudağınızda saatler önce sürülen rujdan kalıntılar olur ya, onun üzerine de lip balm sürersiniz, bu ruju sürdüğünüzde de aynı görüntüyü yakalıyorsunuz. Bir tek "Guava" renkli olanı kabındaki rengi verdi birebir dudaklarımda, diğer renkler kolumda swatchladığım gibi durmadı. Dolayısıyla çok işlevsel bulmadım rujları. Yine de denemek isteyenler için rujlar K-3 katalogunda 11,50 TL'den satışa sunulacak...

19 Şubat 2012 Pazar

Sürücü

Devam eden soğukların da etkisiyle sosyal aktivitelerimiz sinema oldu son günlerde. Bir de vizyonda gayet başarılı filmleri görünce büyük bir keyifle sinemaların yolunu tutuyoruz.
Sevdiğim aktörlerden olan Ryan Gossling'in filminin vizyona girdiğini görünce arayı çok uzatmadan izleyelim dedik.
Film, dublörlük yapan ve çok iyi araba kullandığı için ayrıca geceleri soygunlara da katılan bir sürücünün, komşusu Irene'in hapiste olan kocasına yardım etmeye karar vermesiyle tüm hayatını değiştirecek olan  bir maceranın öyküsünü aktarıyor bizlere.
 Doğrusu, konusu beni pek cezbetmese de çok başarılı bulduğum Ryan Gossling'i üstün performansıyla filmde izlemek bana büyük keyif verdi. Aktörün, sessiz ama çok şey anlatan ifadesine tabiri caizse bayılıyorum. "Buzun altındaki ateş" ifadesi tam da Ryan'a göre bence ve müthiş derecede yakışıyor yüzüne bu ifade. Aktörün "Not Defteri" adlı filmini izlemeyenler çok şey kaçırmışlar bence.

Bu Ne Güzelliktir Böyle!

 Bir gezi öncesi  Atatürk Havalimanı'nda uçuşu beklerken tesadüfen rastladığım TAV'a ait bir sergide rastladığım ve aşık olduğum fotoğraf.
Nasıl bir göz gördü, o ahenk o dinginlik nasıl yakalandı, bu görüntüye nasıl denk gelindi bilemiyorum ama accayip huzur verici ve muhteşem bir kare. İzinsiz yayınlamış oldum bu postu hazırlayarak belki ama ben ara ara bu kareyle göz göze gelmeyi seviyorum ve sizlerle de paylaşmak istedim. Bu güzelliği yakalayanı da ayakta alkışlıyorum...

18 Şubat 2012 Cumartesi

Elseve Yağlanma Karşıtı Dengeleyici Şampuan

1 yılı aşkın bir süredir saçlarımı boyamıyorum. Saçlar uzadıkça kuaföre gidip aldırdım ve sonuç olarak sadece saç uçlarımda boya kaldı. Bu nedenle artık kuru/boyalı saçlara yönelik şampuan yerine çabuk yağlanan saçlarım için uygun bir şampuan arayışına girdim. Yine Elseve'in boyalı saçlar için uygun olan şampuanından memnun kaldığım için yine aynı markanın saçıma uygun olan ürününü denemek istedim.
700 ml'lik kocaman şişesindeki gayet koyu kıvamlı bu şampuanı 5 haftadır kullanıyorum ve dolayısıyla artık yorum yapabilirim. Vaadi; saça uzun süreli temizlik, hafiflik ve parlaklık vererek saçın çabuk yağlanmasını önlemesi. Bu şampuanla hergün yıkadığım saçlarımda, şampuanın yağlanma sorunuma çözüm olmadı açıkçası. Evet, saçlarımı yıkadığımda gıcır gıcır bir his ve parlaklık oluyor tabii ki ama hemen yıkadığımın ertesi günü yağlanma gözle görülür bir şekilde belli oluyor.
Önerisi olan?

Alix Avien Bonbon Şekerleri

Gelen kargo sonucu heyecanla paketi açtığımda gördüğüm renk mozaiğinin resmidir...
En kısa sürede denenecek ve karşınızda olacaklar. Alix Avien ve Şebnem Hanım'a teşekkürlerimle...

17 Şubat 2012 Cuma

Mavala- Khaki Vintage

LuxyBox  tarafından gönderilen kutu içerisindeki ürünlerde biri de Mavala oje idi. Ojeyi elime aldığımda aklımdan ilk geçen "Acaba ben rengi kullanır mıyım" oldu. Bir süre oje kutumun içerisinde bekledi, başka renk ojeleri seçtiğimde biraz mahzunlaştı ve son olarak rengini tırnağımda görmek istediğime karar verdiğimde hala
kafamda soru işaretleri vardı.
 Ojeyi tırnaklarıma sürdükten sonra çıkan görüntüye tek kelimeyle ba-yıl-dım! Yeşil alt tonlu değişik bir gri. Sürümü çok kolay, müthiş hızlı kuruyor, kıvamı ve yapısı ne gereğinden fazla akışkan, ne de gereğinden fazla koyu. Silindiğinde tırnakta leke yapmıyor.
 5 ml'lik şişesinde pek de sevimli görünüyor. Arkadaşlarım "Bu ne değişik bir renkmiş böyle, ilk defa gördüm" deyip adını numarasını aldılar bile :)
Tek kusuru; çabuk soyulması. Onu da üzerine top coat geçerek halledebilirim sanırım. Bununla ne değişik manikürler yapılır, kafamda birkaç şey tasarladım bile ;)
Tekrar teşekkürler LuxyBox...

16 Şubat 2012 Perşembe

Savaş Atı

Son zamanlarda eşimle sık sık sinemaya gider olduk. Sinema bizim için büyük bir keyif ve özellikle de soğuk kış günlerinde yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri.
1. Dünya Savaşı döneminde İngiltere'de geçen film, çiftlikte yaşayan Albert ile O'nun evcilleştirdiği atı Joey'in öyküsünü anlatıyor. Savaş döneminde Joey'in orduya satılmasının ardından ayrılmak zorunda kalan iki arkadaşın yolları yine savaş sırasında kesişiyor.
 Her ne kadar savaş filmiymiş gibi gözükse de aslında film; Steven Spielberg'in ustalıkla anlattığı bir dostluk, bir yol hikayesi. Film, süresi 2,5 saat gibi uzun süreli olmasına rağmen her karesiyle resmen akıyor. Sıkılmadan izleyebileceğiniz, özellikle birkaç sahnesinde kalakalacağınız, tüm duygu yoğunluğunu içinizde hissettiren bir film olmuş.

Dipnot: Afiş, internetten alıntıdır.

13 Şubat 2012 Pazartesi

Estee Lauder Pure Color Ruj-Rose Tea

 Burada bahsettiğim Estee Lauder setimin içerisinde yer alan Pure Color serisine ait rujumu tanıtarak merhaba diyelim haftaya :)

Herşeyden önce Luxy Box'ın sitesinde görüp de yılbaşına özel bu seti 66,00 TL gibi gayet uygun bir fiyata satın aldığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Uzun süre kalıcı, içerisinde C ve E vitamini bulunan, mis gibi kokan, besleyici ve nemlendirici bileşenleri de bulunan bu rujun rengi konusunda biraz kararsız kalmıştım. Çünkü, internette gördüğüm renkle birebir tutmayabilirdi tonu. Gözümü karartıp satın alabildiğim için kendimi ayrıca tebrik ediyorum :)
 Yukarıdaki fotoğrafta renk birebir aynı çıkmış. Alttaki flaşlı fotoğrafta ise ton daha açık.
 Kremsi ve müthiş yumuşak bir ruj. Dudağımda ağırlık yaratmıyor.

Normalde ürünün ambalajı bu  şekilde, fakat set içerisinde olduğu rujun ambalajı sete özel tasarlanmış ve gördüğünüz gibi gayet şık.

  Ürünün orjinal ambalajlı olanının fiyatı 40-60 TL arasında değişiyor. Ebay'de ise 18,95 $

10 Şubat 2012 Cuma

Eskiden Ruhsuz Kutulardı...

Evde şöyle bir dolaşırken herhangi bir eksiğimi görüp elimde olanla o eksiği tamamlamaya bayılıyorum. Tabi, bunda becerikli blogger arkadaşlarımın yaptıkları bana fikir veriyor ve beni müthiş gaza getiriyor.
Luxy Box'tan yaptığım alışverişlerde bana gönderilen kutular hem sağlam, hem de renkleri çok hoşuma gidiyordu, biraz süsleyip yatak odamda kullanmalıydım.
 Önce çıkartma satın aldım, kutularımın üzerini çıkartmalarla süsledim.
Bir başka kutuyu da yapışkanlı kağıtla kapladım ve içine kişisel malzemelerimi doldurdum. Böylelikle dolap ve çekmecelerimi de biraz rahatlatmış oldum.

 Dolabımın üstünde yerini aldı bile.